Sinop Limanı’na fırtına hasebiyle demir atan balıkçılar, 1 Eylül’de başlayan balık avı dönemini kıymetlendirdi.
“HÜKÜMETTEN MAZOT YARDIMI DEMİYORUM FAKAT ENFLASYONU DÜŞÜRSÜN”
Balıkçı gemisi Kaptanı Serdar Kara, şöyle konuştu:
“Balıkçılık bölümü olarak kazandığımız para bizi tatmin etmiyor. Palamutçuluk oldu ancak palamudun kasası 400, 500, 600 liraya gitti. Tamam palamut bol olabilir lakin tezgahta 100- 150 lira. İnanır mısınız 1 buçuk kilogramı bulan palamutlar 100- 150 liraya gitti. Bir etin kilogramı 600 lira olduğu yerde bizim köpük masrafı, mazot masrafı, gemici masrafı, kumanya masrafı bile güç karşılanıyor. Bu sistemde daima balıkçı eziliyor. Bir kilogram kıyma et parasına bir kasa balık veriyoruz. Bir kasa balığın içinde de 10 tane palamut oluyor. 10 tane palamudu biz 500- 600 liraya veriyoruz. Halkımız yesin diyoruz lakin bizden fazla, satanlar kazanıyor. Kumanya, gemici masrafı, mazot masrafı 2, 3 gün balık tutamadığımız vakit gerideki tuttuğumuz günleri de götürüyor. Masraflar bayağı ağır. Bir köpük 40 lira. Hümetten mazot yardımı demiyorum lakin enflasyonu düşürsün. Mazot yardımıyla alakası yok. Enflasyon düşsün. Biz bir anda bize bu kadar enflasyon yüklenmesine alışamadık.”
Balıkçı Denizhan Gürepınar ise, “Enflasyon münasebetiyle yetişemiyoruz. Malum her şey değerli. Her şey giderek artıyor. Maaşlarımız yükselmesine karşın yetişemiyoruz. Mazot masrafları da eza bizim için. Şuan da teknelerimiz büyüdü. Teşkilatlarımız büyüdü. Münasebetiyle yakıt masrafımız da artıyor” dedi.